Glorious Revolution'da Tahtı Değiştiren Adam: Mary II ve İngiltere'nin Yeniden Yapılanması
İngiliz tarihi, kraliyet entrikaları, siyasi dönüşümler ve halk hareketleriyle doludur. Bu fırtınalı denizde, bazı isimler diğerlerinden daha parlak parıldar. İşte bu isimlerden biri de, 1688’deki Glorious Revolution‘un (Şahane Devrim) merkezinde yer alan Mary II’dir.
Mary II, James II ve Anne Hyde’ın kızıydı. Babası Katolik bir kral olarak tahtta otururken, Mary Protestan inançlarını benimsemişti. Bu dini farklılık, onun gelecekteki kaderini derinden etkileyecekti.
1685’te babasının ölümünden sonra James II İngiltere tahtına çıktı. Ancak Katolik inancı yaygın kabul görmemekteydi ve halk, Protestan bir kralın hükümdar olması için istekliydi. James’in politikaları ve dini anlayışı, ülkede giderek artan bir huzursuzluk yaratmıştı.
Mary II, Hollanda prensi William of Orange ile evliydi. 1688 yılında İngiliz Parlamentosu, James II’yi tahttan indirip yerine Mary ve William’ı getirme kararını aldı. Bu olay Glorious Revolution (Şahane Devrim) olarak bilinir.
James II’nin kaçışının ardından, Mary ve William İngiltere’ye döndüler ve ortak hükümdarlar oldular. Mary II, İngiliz tarihinin en önemli kadın hükümdarlarından biri olarak kabul edilir.
Mary II’nin Saltanatında Önemli Değişimler:
- Bill of Rights (Haklar Bildirgesi): Mary ve William, tahtlarına çıktıklarında Parlamento ile bir anlaşma imzaladılar. Bu anlaşma, daha sonra Bill of Rights olarak bilinen önemli bir belgeye yol açtı. Haklar Bildirgesi, İngiliz monarşisinin gücünü sınırlayarak Parlamento’nun haklarını ve vatandaşların temel özgürlüklerini güvence altına aldı.
- Toleration Act (Hoşgörü Yasası): Mary II döneminde Protestan olmayanlara karşı hoşgörü politikası uygulandı. 1689 yılında kabul edilen Hoşgörü Yasası, Katolik olmayan Protestan mezheplerin ibadetlerini serbestçe yapmalarına izin verdi.
Mary II’nin Mirası:
Mary II, İngiliz tahtında sadece beş yıl hüküm sürdü. 1694’te veba hastalığından öldü. Ancak kısa saltanatı boyunca önemli değişimlere öncülük etti. Monarşinin gücünü sınırlandıran ve Parlamento’nun rolünü güçlendiren Haklar Bildirgesi, bugünkü İngiliz demokrasisinin temel taşlarından biridir.
Mary II’nin dini hoşgörüyü teşvik eden politikaları da İngiltere’yi daha kapsayıcı bir toplum haline getirdi.
Görüşüm: Mary II, zorlu bir dönemde İngiltere’yi yönetti. Dini çatışmaların ortasında barışı ve istikrarı korumayı başardı. Onun saltanatı, İngiliz tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Haklar Bildirgesi ile monarşinin gücü sınırlandı ve Parlamento’nun üstünlüğü kabul edildi.
Mary II’nin mirası, bugün hala İngiltere’nin siyasi sisteminde ve toplumsal yapısında hissediliyor.